28 Eylül 2015 Pazartesi

"Yeşilçay" içen var mı?

twitter çok acaip şey. böyle bir iki laf püskürtüyorsun haftanın 6 günü 20 saat çaba sarf ettiğin işinle oluşturamadığın gündemi darmaduman ediyorsun. her türlü duygunuzu sömürmek üzerinden hayatını kazanan senarist ve yapımcıların görünen yüzü olan oyuncular kendi karaktersizliklerini mi perdeliyorlar acaba? acıların kadını Gülseren; yanlış anlamaların, hırsların, ihanet ve sömürmelerin kader kurbanı. yapmacıkların kadını Nurgül; doğuya öykünen dizilerden nemalanmış arada bir patlak vererek gündemde olmak için dengeyi yakalamış yılların ünlüsü. her pazartesi duyduklarına inanamayan isyankar mimikleriyle izleyicilere göz zevki yaşatan özel hayatına hiç girmeye gerek duymuyorum bile. fakat kendisi onunla hiç mi hiç alakadar olmayan birini Burcu Çetinkaya'yı markajına almış. duyduğun bir habere şaşırabilir, tepki gösterebilirsin fakat aşağılayıcı yaklaşmak için nasıl bir nedenin olabilir? Burcu senin hakaret vari aşağılamandan çok daha saçmalarıyla karşılaştı emin ol senin ki gündem oluşturulduğuna değmeyecek türden bir zırvalama. hatta Yeşilçay'ını içerken vah vah diye içinden geçirerek söylendiğin "HAYAT"a dokundarak aslında sen kendi düşünce yapının rezilliğini gösterdin. Burcu'ya evliliğinde Yeşilçay'a rezilliğinde Mutluluklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder